Dünya
ABD’ye 'Osmanlı tokadı' sorusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "Bizi vururlarsa sert karşılık veririz" diyen Amerikalı Korgeneral Paul Funk’a yönelik "Hiç Osmanlı tokadı yememiş olmadıkları çok açık" sözleri, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert’in düzenlediği basın toplantısında gündeme geldi.
Nauert, bir gazetecinin, "Funk ve ErdoÄŸan’ın sözlerinin iki NATO müttefiki arasındaki korkunç durumu anlatan bir soru bu. ABD’nin Osmanlı tokadı tecrübesi var mı? Bu sözlere iliÅŸkin düşünceleriniz nedir? Tillerson da birkaç gün sonra orada olacak" sorusuna verdiÄŸi yanıtta, "Hepinizin bildiÄŸi gibi DışiÅŸleri Bakanı Türkiye’ye gidecek ve orada mevkidaşı ile görüşecek. Türk hükümetinde üst düzey yetkililerle Suriye’de özellikle Afrin bölgesinde ÅŸiddetin tırmandırılmasına iliÅŸkin endiÅŸelerimiz hakkında bir dizi görüşmelerde bulundu. Biz o bölgede faaliyet göstermiyoruz, ancak yine de bu bizim endiÅŸemiz. Bence DışiÅŸleri Bakanımız, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a Türkiye’nin meÅŸru güvenlik endiÅŸelerini yönelik kaygılarımızı açıkça anlattı. NATO müttefiki olan Türkiye’nin, Suriye'nin bazı bölgelerinden meÅŸru güvenlik kaygıları olduÄŸunu anlıyoruz. Bunu anlıyoruz ancak yalnız onlar için deÄŸil, aynı zamanda Suriye ve ABD için de iÅŸleyecek bir çözüm konusunda onlarla konuÅŸmak istiyoruz. Suriye'nin doÄŸusuyla ilgili çok ciddi güvenlik kaygılarımız var. Koalisyon ortaklarımızla birlikte DEAÅž'ın yeniden bu bölgelere geri dönmesini önlemek ve insanların yaÅŸadıkları yerlere geri dönmelerini saÄŸlamak üzere çalışıyoruz" dedi.
DışiÅŸleri Bakanı Tillerson’un Türkiye’ye giderek doÄŸrudan temaslarda bulunacak olmasının, Amerika’nın konuya verdiÄŸi önemin bir göstergesi olduÄŸunu belirten Nauert, "Bir süre önce, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster, Türk yetkililerle bir görüşme gerçekleÅŸtirdi. Bölgede halen çalışmakta olan ve her gün Türkiye’yle baÄŸlantıda bulunan çok sayıda uzmanımız var. Bu bölge Amerikan yönetiminin çok derin kaygılar taşıdığı bir bölge. Biz burada ÅŸiddet olaylarının daha da arttığını görmek istemiyoruz. Bu nedenle geliÅŸmeleri dikkatle izliyoruz. Biz bölgede sivillerin yaÅŸamlarını yitirmelerin istemiyoruz. Savaşın DEAÅž’a karşı olmaktan baÅŸka yöne kaydığını görmek istemiyoruz, önceliÄŸimiz DEAÅž. DışiÅŸleri Bakanı Tillerson bugün Suriye’nin istikrarı için ABD’nin 200 milyon dolar daha kaynak saÄŸlayacağını duyurdu. DEAÅž’ı bölgeden çıkarmamız, uzak tutmamız ve insanların evlerine dönebilmesini saÄŸlamamız çok önemli. Bu noktada görmek istediÄŸimiz son ÅŸey, dikkatlerin DEAÅž'ın üzerinden baÅŸka noktaya kayması" dedi.
SOKAĞIN ADININ ZEYTİN DALI OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ
Ankara’da ABD BüyükelçiliÄŸi binasının bulunduÄŸu sokağın adının "Zeytin Dalı" olarak deÄŸiÅŸtirileceÄŸine iliÅŸkin bir soruyu da yanıtlayan Nauert, "Benzer bir uygulamayı Rusya’nın da yapacağını duyduk. Bu bütünüyle bir iç meseledir. EÄŸer Türkiye’de ya da Rusya’da belediyeler bir sokağın adını deÄŸiÅŸtirmek isterlerse, bu kendi yasalarına da uyuyorsa elbette bunu yapabilirler. Biz ifade özgürlüğüne önem veriyoruz" diye konuÅŸtu.
"DÄ°KKATE ALMIYORUZ"
Nauert, "Türkiye’de ABD karşıtı söylemlerin giderek artmasından kaygı duyup duymadıkları’ ile ilgili soruya da, "Bu tür söylemlere alışığız. Türk hükümetinden ya da baÅŸka hükümetlerden bu tarz yorumlar geldiÄŸinde buna sinirlenmiyoruz. BaÅŸka hükümetlerden, baÅŸka siyasi liderlerden de benzer söylemler duyuyoruz, sosyal medya paylaşımları görüyoruz. Ancak politikalarımızı oluÅŸtururken bunların hiçbirini dikkate almıyoruz" karşılığını verdi.
ENÄ°S BERBEROÄžLU KARARI
Nauert, "devlet sırlarını açıkladığı" gerekçesiyle 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan gazeteci ve CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkındaki mahkeme kararıyla ilgili olarak da, "Türkiye'de hükümeti eleştiren kişilerle ilgili olarak yoğun biçimdeki gözaltılar ve mahkeme kararı olmadan yaşanan tutukluluklar konusunda ciddi bir kaygı duyuyoruz. Türk hükümetine bir kez daha ifade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, önemini anımsatmak istiyoruz. Türk gazetecilerin de bu noktada derin kaygılarını olduğunu biliyoruz. Böyle zorlu zamanlarda az seslilik değil çok seslilik gereklidir. Türk hükümetine basın özgürlüğü, adil ve bağımsız yargı ve ifade özgürlüğü gibi temel insan haklarına saygı duyma çağrısında bulunuyoruz" diye konuştu.
DHA
Henüz yorum yapılmamış.